BEDÎÜZZAMAN Said Nursî / Hayreddin Ekmen

 

Hayreddin Bey Kardeşim.. 

Böyle kıymetli bir eseri irfân dünyâmıza kazandırdığınız için tebrik ve şükrânlar sunuyorum. 

Üstâd’la ilgili belli başlı çalışmaları olduğu gibi çizgi roman tarzındaki BEDÎÜZZAMAN Saîd Nursî’yi de kabaca da olsa tedkīk ettim..

Bâzı tesbit ve mülâhazalarımı maal-kusûr takdirlerinize arz ediyorum. .

                        Bilâl TUNÇ

 

 

BEDÎÜZZAMAN Said Nursî

(I)

(Hayreddin Ekmen)

 

15           “93 HARBİ” DE DENİR (MÎLÂDÎ 1877-1878). BEDÎÜZZAMÂN DA BU SENEDE DOĞMUŞDUR. / İfâde biraz muğlak gibi..

Üstâd’ın doğum târîhi vesîkalara göre şöyledir:

1 Muharrem 1295 – 8 Rebîülevvel 1295 arası

24 Kânûnievvel 1293 – 28 Şubat 1293 arası

5 Ocak 1878 – 12 Mart 1878 arası 

26           (A.S.M.) / “ م” son harf olduğu için kısaltmanın sonuna nokta konulmasa daha uygun olur kanâatimce. [(ع. ص. م) (A.S.M)].

2(?)             “HOCALARINDAN BİRİ …” / şeklinde başlayan hikâye mümkündür ama râvîsi belli olmayan rivâyetlerden başka bir mesnedine ulaşılamıyor.. Benzer rivâyetler hayli var.. Bunlar okuyucuya hoş gelebilir de ortaya hayâlî bir Ziyâeddin çıkar sonunda..

28           “YAYAN 6-7 SÂAT SÜREN BİR YOLCULUKDAN SONRA ..” / denilmiş ama çizimler atlı..

32           (1891) / (1891-1892)

32           KÜRT KÜRD // Seyrek de olsa bâzı kaynaklarda “KÜRT” şelinde yazılışa rastlanabiliyor..

34           “(*) Bedîüzzamân … Ruslara esir düşerken …” / “(*) Bedîüzzamân … Rus esâretinde …” 

34           “…BÂYEZİD’DE İKEN  … MOLLA SAÎD-İ MEŞHÛR  …” / Yeğeni Abdurrahmân’a göre, Siird’de ulemâ ile yaptığı münâzaralar sonunda “Meşhûr” lakabıyla anılmaya başlar..

39           “LÜTFU” / “LUTFU”

40           (1892) / (1893-1894)

40           “SİİRT” / “SİİRD

43           “MAKAMÂT-I HARİRİYE” / “MAKĀMÂT-I HARÎRİYYE”

51           “SİİRD MUTASARRIFI (KAYMAKAM)..”/ “Mutasarrıf = Kaymakam” değil.. Kaymakam ile vâli arasında bir makām..

52           “ONBEŞ” / “ONBEŞ-ONALTI

53           “MAKAMÂT-I HARİRİYE” / “MAKĀMÂT-I HARÎRİYYE”  / 43. Sayfadan tekrar.. (Böyle tekrarlar hayli var..)

62           “16 YAŞINDA” / “15-16 YAŞINDA”

62           “MUHAMMED” / “MEHMED” daha uygun (bkz: s.16). Muhammed, Bedîüzzamân’ın ilk adı..

62           “MEHMED YEMEĞİNİ BİR TEKKEDEN GETİRİYORDU” / Mümkün de bir vesîka var mı?

66           “CİZRE” / “CEZÎRE” (bkz: s.69)

74           “AFFEDERSİNİZ” / “AFVEDERSİNİZ”

75           “BİR SENE KADAR” / Daha az olmalı..

81           “BERRİYE” / “BİRO

97           MUTASARRIF (KAYMAKAM)” / Mutasarrıf, Sancak (Livâ) mülkî âmiri; kaymakam kazâ mülkî âmiri..

97           “SANCAK: Osmanlı Devleti’nde eyâlet ile kazâ arasında yer alan ve bir mutasarrıf (kaymakam) tarafından idâre edilen şehir.” / “SANCAK: Osmanlı Devleti’nde vilâyet ile kazâ arasında yer alan ve bir mutasarrıf tarafından idâre edilen idârî bölüm 

111         “BİTLİS’DE SON BULDU (1895)” / “BİTLİS’DE SON BULDU (1894-1895)”

118         “BİTLİS’DE İKİ SENE KALDI” / Bitlis’e sürgünü 1894-1895, Van’a gitmesi 1898 olduğuna göre iki seneden fazla olmalı.

127         “VÂLİ HASAN PAŞA” / O yıllarda Hasan Paşa adında bir Van vâlisi bilinmiyor. Vâli olmayan, Paşa lakablı birisi muhtemelen (Orhan Didar Beye ’a mürâcaat). Van’a Tâhir Paşa zamânında gelmiş olmalı.

127         “1897” / “1898

141         “KURT” / Vesîka?

152         Tâhir Paşa 1906’dan îtibâren BİTLİS vâlîsidir..

153         “PÂDİŞAH’A” / Arîzanın Pâdişâha yazılmış olma ihtimâli zayıf..

153         “KULUNÇ” /    Arîzada geçmiyor..:

                “Ma’rûz-i çâkerânemdir

Kürdistân ulemâsı beyninde hârika-i zekâ ile müştehir, Monla Sa‘îd Efendi muhtâc-ı tedâvî olduğundan, şefkat ve merhamet-i Hazret-i Hılâfetpenâhî’ye ilticâ ederek bu kerre ol cânib-i ‘âlîye azîmet eylemişdir. Mumâileyh, bu havâlîde ilmce umûmun merci’-i hall-i müşkilâtı olduğu hâlde, yine kendisini talebeden sayarak kıyâfetini değiştirmeye şimdiye kadar muvâfakat etmemiştir. Kendisi, Velîni’met-i a’zam efendimiz hazretlerine hakīkaten sâdık ve hâlis bir duâcı olmakla berâber, fıtraten edîb ve kanâatkâr ve fikr-i çâkerânemce şimdiye kadar Dersaâdet’e gitmek bahtiyârlığına nâil olan Kürd ulemâsı içinde, gerek ahlâk-ı hasene, gerek Zât-ı Hazret-i Hılâfetpenâhî’ye sadâkat ve ubûdiyyetçe en ziyâde şâyân-ı âtıfet bir zât-ı diyânet-şiâr olmasına nazaran, mumâileyhin emr-i tedâvî husûsunda mazhar-ı teshîlât ve nâil-i iltifât-ı mahsûsa olması, umûm Kürdistân talebesi hakkında ilel-ebed unutulmaz bir inâyet-i âli’l-âl-i Hazret-i Pâdişâhî telakkī olunacağının arzına cür’et kılındı. Bu bâbda ve her hâlde emr ü fermân, hazret-i men lehül emrindir.

          3 Teşrînisânî 323

           Bitlis Vâlîsi Tâhir”

162        Buradaki hançerli resim 10 sene sonra birâderzâdesi Abdurrahmân’la berâber çekildikleri fotoğrafdan alınma (1918-1919).

190         “BAHİD” / “BAHÎT

198         “İSTİBDÂT” / “İSTİBDÂD

198         “CÂN-I GÖNÜLDEN” / “CÂN Ü GÖNÜLDEN”

204         “GÂLEYAN” / “GALEYÂN”

205         “YÜZ BİNE YAKIN” / Vesîka?

208         “KULÜP VE ENCÜMENLERİ (ÜYELERİ)” / “KLÜP VE ENCÜMENLERİ”

220         Resmin Şah İsmâil’e âid olma ihtimâli hayli kuvvetli..

237         “25 MAYIS 1909” / “23  MAYIS 1909”

238         “1911’DE” / “İLK BASKISI 1909’DA, İKİNCİ BASKISI 1910’DA”

244         “Bende-i Şâh-ı Merdân Bedîüzzamân” / “Bedîüzzamân Bende-i Şâh-ı Merdân” da olabilir..

251         “SANAN” / “SAN’ÂN

259         Buradaki yazma fotağrafının alâkası?.

270         “CEMİL PAŞA” / Vesîka?

271          Z. Gökalp’le karşılaşmasının vesîkası?

272         “YUSUF PAŞA CÂMÎİNDE VAAZ” / Vesîka?

274        “MART AYINDA BİR CUM’A GÜNÜ” / Hutbe îrâdı 1911 Mart ortaları ile Mayıs başları arasında gerçekleşmiştir denilebilir..

Cum’a olduğunun vesîkası?

284         “BİR HAFTA İÇİNDE İKİ DEF’A” / Şamda eser bastırdığına dâir vesîkaya Orhan Dindar Beyin çalışmaları ile ulaşmış bulunuyoruz. Kendisine mürâcaat..

284         “OTUZBEŞ” / “OTUZDÖRT

288         “İSTANBUL’A VARDIĞINDA NİSAN ORTALARIYDI” / Mayıs ortaları da olabilir..

289         Sultan Reşâd’ın Cülûs Merâsimine iştirâki biraz hayâl mahsülü gibi.. Vesîka ibrâzı mümkün mü?..

290         “HAZÎRÂN” / “5 HAZÎRÂN”

290         “BEDÎÜZZAMÂN’IN DA BULUNDUĞU KÂFİLE, BARBAROS ZIRHLISI REFÂKATİNDE” /

“Vilayet heyetleri İstanbul’a gelerek buradan trenle Selanik’e gitmişlerdir. Haliyle bunlar daha önceden yola çıkmışlardır. Erzurum heyeti İstanbul’a geldikten sonra Edirne’yi gezmiş ve orada Bitlis ve Bayburt heyetleriyle birleşerek hep birlikte Selanik’e hareket etmişlerdir. Bedîüzzaman diye tanınan Said el-Kürdî’nin de yer aldığı heyet yerel kıyafetlerini giymişlerdi.36 Edirne grubunda nâib, müftü, müderris, Mevlevi şeyhi, hahambaşı, Bulgar Katolik başpiskoposu ve başrahibi, belediye reisi, idare meclisinden 3 kişi ile Emin, Şevket ve Hacı Hüsnü adlı üç esnafın yer alması,37 vilayet temsilcilerinin kimlerden oluştuğu hakkında fikir verebilir.” BALKANLAR’DA SON OSMANLI PAD____AHI_ SULTAN V. MEHMED RE__AD’IN 1911 YILINDAK__ RUMEL__SEYAHAT__[_397468]-429021.pdf

294         “HUTBE ÎRÂD ETDİ” / Vesîka?..

295         “YENİ CÂMİ’DE BİR VAAZ” / Vesîka?..

296         “BU SÜREDE MUHÂKEMÂT, HUTBE-İ ŞÂMİYYE, KIZIL ÎCÂZ, MÜNÂZARÂT, D. HARB-İ ÖRFÎ, TEŞHÎSÜ’L İLLET, NUTUK, REÇETETÜ’L ULEMÂ,  VE TA’LİKĀT ESERLERİNİ TAB’ ETTİRDİ” / Ba’zılarının baskısı bu sürede değil:

KIZIL ÎCÂZ: [H] 1339 (15 Ey. 1920-3 Ey. 1921)

D. HARB-İ ÖRFÎ: İlk baskı 1909, 2. Baskı 1910

NUTUK: Basılan ilk eseri. 9 Ekim 1908–22 Ocak 1909 arası.

TA’LİKĀT: Çok zaman sonra bulundu. Te’lif 1913, Basım 1994. Te’lîfinin 1906’larda olduğuna dâir rivâyetler de var.

297         “VAN’A GELDİ (KASIM 1912)… KIŞ BAŞLAMIŞTI” / “SONBAHÂR’A DOĞRU VAN’A GELİR”

297         “1913 BAHÂRINDA İNŞÂAT BAŞLADI” / “23 EKİM 1913’DE TEMELİ ATILDI.”

298         “TÂHİR PAŞA …” / Tâhir Paşa temel atma merâsiminde yok.. TAHSİN PAŞA …

319         “MİRALAY (ALBAY)” / “GÖNÜLLÜ ALAY KUMANDANI

339         “30 TOP” / Top sayısı kaynaklarda 8’le 30 arasında değişiyor. Yeğeninin te’lîf ettiği Târihçe’de 12 top..

348         “CANSİPERÂNE” / “CANSİPÂRÂNE”

363         “AYAK AYAK ÜSTÜNE ATARAK” / Ayağı kırık ve yaralı..!?

368         “MOLLA MAİD” / “MOLLA SA’ÎD” (?)

368         “TİFLİS, KOLOGRİF VE PETERSBURG … KOSTURMA …” / “TİFLİS, MOSKOVA, KOLOGRİF, POSHEKHONYEKOSTROMA

369         “KOSTURMA” / “KOSTROMA” (bkz: s.381 firar güzergâh haritası)

388         “13 AĞUSTOS” / “12 AĞUSTOS”

388         “26 AĞUSTOS” / “4 AĞUSTOS”

392         “MÎZÂNİ’L” / MEZÂNİ’L”

392         Gazete kupürü ?..

393         “ON AY” / İzinler bir def’ada değil, doktor raporuna istinâden birkaç seferde..

396         “ABDURRAHMAN’A YİRMİ LİRA” / Vesîka?

397         “KENDİSİNE DE ONBEŞ LİRA” / Vesîka?

398         “YEDİYÜZ” / Vesîka?

404         Osmanlıca sayfa fotoğrafı?

422         “17 MART” / “4 MART”

424         “DEVLET-İ ÂLİYE” / DEVLET-İ ALİYYE”

425         “MEŞÎHAT … BEDÎÜZZAMÂN’A MÜRÂCAAT ETDİ” / Vesîka?

429         “ISRİNE GİTTİN” (?)

430         Gazete/kitap kupürleri (?)

432         “MESÎRE YERLERİNDE” / “MESÎRELERDE

446         “ÖNCE ANKARA KALESİ’NE” / Daha sonraları olmalı..

448         “MECLİS KÜRSÜSÜNE ÇIKARAK” / Rivâyet var ama vesika?..

449         M. Kemâl’e yazılan mektubla (23 Kasım 1922), Beyannâme (19 Ocak 1923) farklı zamanlarda..

456         M. Kemâl’le münâkaşa, 23 Kasım 1922 târihli mektup sebebeiyle 25 Kasım 1922’de..

466         “TABÎAT RİSÂLESİ’NİN BİR ÇEKİRDEĞİ OLAN “HUBÂB VE “ZEYLÜ’L-HUBÂB” ESERLERİNİ ARABCA OLARAK YAZDI VE ALİ ŞÜKRÜ BEY MATBAASINDA TAB’ ETTİRDİ”/

1- Tabîat Risâlesi’nin bir çekirdeği “HUBÂB (HABÂB)” değil, Habbe Risâlesi’nin İkinci Zeyli olup 1922’de Ankara’da Yunus Nâdi’nin Yeni Gün Matbaası’nda “ZEYLÜ’Z-ZEYL”adı ile basılan Risâledir.

2- “ZEYLÜ’L-HUBÂB (ZEYLÜ’L-HABÂB)”, Ankara sonrası İstanbul’da 15 ay kadar kaldığı süre içerisinde basılan eserlerindendir.

 

 

BEDÎÜZZAMAN Said Nursî

(II)

(Hayreddin Ekmen)

 

9             “ANCAK FAZLA DURMADI” /  “15 AY KADAR KALDI

10           “1923’ÜN SONBAHÂRINDA VAN’A VARDI” / “6 EYLÜL 1924’DE VAN’A VARDI”

22           “KAPILMASI” / “KAPATILMASI” (?)

39           “15 NİSAN 1926” / Vesîka?

41           “15 GÜN SORGULANDI” / Vesîka?

42           “20 MAYIS” [Kesin târih vermek zor!] / “MAYIS SONU/YAZ BAŞI

47           “FEVZİ ÇAKMAK” / Üstâd söylüyor ama bir de vesîka bulunabilse!..

51           “20 ŞUBAT 1927” / “1 MART 1927” [Resmî kayıdlar]

52           “LÜTF” / “LUTF-İ

58           “1887-1965” / “1889-1965” [Resmî kayıdlar]

113         “SÛİKASD … PUSU” / Vesîka?..

115         “ÜZÜLRDÜ” / “ÜZÜLÜRDÜ” (?)

151         “KUBBE-İ HÂSSA” / “KUBBE-İ HASY (HÂSIYYÂ)” [Abdurrahmân Nursî]

436         “RİSÂLELER ÜSTÂD’IN TASHÎHİNDEN GEÇEREK” / Üstâd yeniyazı öğrenmemişti. Muhtemelen talebeleri aracılığıyle tashihler yapılıyordu. Bu sebepten olsa gerek, erbâbınca mâlumdur ki Risâlelerde hâlen mühim sehivler bulunmaktadır..

 

Tesbitlerde faydalanılan ANA KAYNAK

http://risaletashih.org/

 

 

 

 

Bir yanıt yazın