Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursî,
Necmeddin Şahiner
Nesil Yayınları, 2006
6- GİRİŞ / Mükerrer (bkz. s: 33)
7- 1876 / 1878 (5 Ocak- 12 Mart) 1
8- Vâli Hasan Paşa / Hasan Paşa 2
10- Sibirya’ya / Rusya içlerine (Kostroma’ya) 3
11- 13 Ağutos D. Hikmet’e a’zâ oluşu. / 26 Şevvâl 1336, 4 Ağustos 1334 (4 Ağustos 1918) târihli İrâde-i Seniyye ile D. Hikmet’e a’zâ oluşu. 4
29- Sibirya’da / Rusya’da
30- … 1918 yılına kadar olan … / … 1921 yılı ortalarına kadar 5
36- Mehmet / Mehmed, Muhammed
37- Ayni târihte [1876] / 1877’de (1293 R)
39- 1876- / 1878-
(Gelecek sayfalardaki târihler de gözden geçirilip tashih edilmeli!)
40- 1876-1877 / 1878
40- Rûmî 1293 yılı bahârında / Rûmî 1293 yılı kışında // (24 Kânûnievvel-28 Şubat) 1293 / (5 Ocak-12 Mart) 1878.
40- bir seher vakti (?) // Mümkündür ama delil gerekmez mi?
40- 1876-1877 / 1878
40- 1255 sene-i şemsiyye-i hicriyye ile / 1256 sene-i şemsiyye-i hicriyye ile // Hicrî-şemsî 1255 yılının 103 günü 1876 yılına (20 Eylül 1876-31 Aralık 1876), 262 günü 1877 yılına (1 Ocak 1877 -19 Eylül 1877) denk geliyor. 6
40- 1293 sene-i kameriyye-i hicriyye ile / 1295 sene-i kameriyye-i hicriyye ile
40- 1877 sene-i mîlâdiyye ile / 1878 sene-i mîlâdiyye ile
46- … Tillo’dan gelen sünnetçiler tarafından sünnet edilmişti. / Belgesi, şâhidi..?
48- 1882 / 1886-87*
*Hamza Efendi tahsîle başlama yaşını 10 olarak verirken 7 Abdurrahman Nursî 9 vermiş 8.. İkisi de târih belirtmemişler. Târihler, tarafımdan tahmînî olarak eklenmiştir.
“Resâili’n-Nûr’a İşâret Eden İkinci Âyet:
[R.1303 // 13 Mart 1887/12 Mart 1888]
(…) o târîhde umûm muhâtabları içinde birisine, husûsan Kur’ân hesâbına iltifât edip istikāmetle emreder ki, birinci târîh ise, Resâili’n-Nûr Müellifinin Risâle-i Nûr’u netîce veren ulûmun tahsîline başladığı târîhtir.” (Birinci Şuâ‘)
“Onbirinci Âyet:
[R. 1302 // 13 Mart 1886/12 Mart 1887]
(…) Risâle-i Nûr Müellifinin Kur’ân dersini aldığı târîhe tam tamına tevâfukla remzen Kur’ân’ın bâhir bir bürhânı olan Resâili’n-Nûr’a bakar.” (Birinci Şuâ‘)
50- 1883 / 1887-88
50/51- Burada anlatılan, Hocasının küçük Saîd’in âilesini ziyâret hâdisesinin delillendirilmesi gerekir.. Yoksa kitaba konulmamalıdır..
52- siyâset / siyâdet // Lüg.
54- “Bu Nurslu talebelere iyi bakın, …” / Belge?
56- Bayezit / Bâyezid
56- Mehmed Celâlî / Muhammed Celâlî
63- Kubbe-i Hâsiye / Kubbe-i Hasyâ (Hâsiyyâ) 9
68- 1892 / 1894
69- Yaptığı … “Şeşhâne” tabir edilen … tüfeği aldı. / Belge?
72- Mehmed Küfrevî / Muhammed Küfrevî // Eski kaynaklarda, Küfrâî 10
73- 1894 / 1898 // Kaynaklar M. Küfrevî’nin 1898’de vefât ettiğini yazıyorlar. Üstâd, cenâzesine katıldığına göre Van’a gidişi 1898 den evvel olamaz..
73- Van Vâlisi Hasan Paşa / Hasan Paşa // 1- Büyük T. Hayât, 2- 24.01.2008, Y. Asya: M.S. Mardin, 3- [Tâhir Paşa ve selefleri: Ahmed Nâzım Paşa (1895), M. Şemseddin Bey (1896), Vekil Ferik Şemsi Paşa (1897), Tâhir Paşa (1898) 11
77- cevâb-ı sevap / cevâb-ı savâb: doğru cevâb
77/78- Bedîüzzamân Van’da Tâhir Paşa’nın konağında … / Belge?
*(Dahâ buna benzer belge serdedilmesi gereken yerler bayağı var!.)
84 vd.- 1907 yılı Kasım sonlarında İstanbul’a geldi (?) // Bitlis Vâlisi Tâhir Paşanın yazdığı arîzanın târîhi 3 Teşrînisânî 1323 (16 Kasım 1907). O günün şartlarında mektubu aldığı târihte hareket etse bile Kasım içerisinde İstanbul’da olması imkânsız gibi. “1907 yılı sonlarında” olması dahâ akla yakın.
99- Doktorun raporu / Belge?
104- 1910 / 1908-9
111- Şeyh Bahid / Şeyh Bahît 12
112- Volkan, 15 Nîsan 1990 / Volkan, 15 Nîsan 1909
123- İttihâd-ı Muhammedî Cem’iyyetinin Kuruluşu 5 Nîsan 1909 (23 Mart 1325)
*Volkan Gazetesi’nin 26 Şubat 1324–11 Mart 1909 târih ve 70. sayısında önceki nüshalardan gelen şöyle bir devâm yazısı bulunuyor:
” … Sâye-i Nûr-i Nübüvvet’de ‘İttihâd-ı Muhammedî Cem‘iyyeti’ bihakkın müessesdir. Ve târih-i te’sîsi de 327 senesi, Muharremü’l-harâm’ının 15. Ve 324 Kânûnisânî’sinin 24. Cum’aertesi gününden [6 Şubat 1909] i‘tibâr olunmuştur.
*Gerçi 16 Mart 1909’u, yâ da Ayasofya mevlidini (3 Nisan 1909) Kuruluş Târîhi kabûl edenler de var. (Bkz: Cem’iyyet ve kuruluş târîhi hakkında farklı görüş ve tesbitler: http://risaletashih.org/bediuzzaman-said-nursi-muhtasar-tarihce-i-hayati-1878-1960-ii-1908-1916/ )
126- Mizah’ta / Mîzan’da
131- Tekrar İstanbul’a dönmüştü / Tevkif edilerek İstanbul’a getirilmişti. (1 Mayıs 1909 târihli Cerîde-i Sôfiyye)
132- 2 Mayıs 1909 / 18 Nîsan 1325 (1 Mayıs 1909)
133- 1910 yılında … kapağı / 1908 sonları – 22 Ocak 1909 arası … içkapağı
137- …, arkasında çok kalabalık bir halk kitlesi mevcut olduğu halde, Beyazıt’tan [Bâyezid’den] Sultan Ahmed’e doğru yürür. / Belge?
138- 1911, 1912 / 1909, 1910 // s. 487, 488, 489 ve 490’daki belgeler.
140- “1910 yılı yazında … İnebolu’ya geldi.” (?) // 1910 yılında tereddüd yoksa da “yaz” mevsimi pek uygun düşmüyor. A.kadir Badıllı’nın, bu seyâhatin 1910 yılı bahârının başlarında, henüz kış şartlarının hüküm sürdüğü bir zamanda olduğuna dâir yorumu dahâ akla yakın görünüyor. 13
142,144-1913 / 1911 / 1329’un Hicrî olma ihtimâli dahâ kuvvetli. Muhakemât’taki 1327, Rûmî olmalı. İkisi berâber ayni matbaada 1911’de basılmışlar gibi.
143- bir tane / bin tâne
145- “.. iki def’a Şam’da, üçüncü def’a da İstanbul’da 1922’de Evkàf-ı İslâmiyye matbaasında basılmıştır.” bilgileri ile, 147. sayfadaki “Hutbe-i Şâmiye’nin 1914’de İstanbul’da basılan ikinci tab’ı” bilgileri çelişiyor.
İki def’a Şam’da basıldığının belgesi verilmiyor.. Üçüncüsü İstanbul’da 1922’de basılmışsa, “İkinci Tab’ 1330” neyin nesi?
*Abdurrahmân Nursî, tab‘ târîhi, yeri ve baskı sayısı vermemiş:
“… Câmi-ül Emevî’de bir nutuk söyler ve bunun sûretini Hutbetü’ş Şâmiyye ismi altında tab‘ etmişlerdir.” 14
Hz. Üstâd’ın kendi elyazısı ile Ahmed Nazîf ve arkadaşlarına yazdığı duâsının 15 bulunduğu “El-Hutbetü’ş Şâmiyye Tercümesi”nin kapağında “İki def’a tab’ edildiği” yazılmışsa da yine yer ve târih belirtilmemiş..
İlk baskıya veyâ bununla ilgili bir belgeye bugüne kadar ulaşılmış değil!.. Onun için Şam’da mı, Beyrut’da mı, İstanbul’da mı ve hangi târihde basıldığını tam olarak bilemiyoruz. İkinci baskı bilgilerinden istifâde ile Matbaa-i Ebüzziyâ’da 1911’de basıldığı tahmin olunabilir..
Hâl-i hâzırda ulaşılabilen iki Nüsha bulunmaktadır:
- Matbaa-i Ebüzziyâ’da basılan ve üzerinde “İkinci Tab‘ı, 1330” (22 Aralık 1911–10 Aralık 1912 ) yazan nüsha.
- R.1336-H.1338 (15 Eyl.1920 öncesi)’de Evkāf-ı İslâmiyye Matbaasında “Sünûhât” içerisinde basılan nüsha.
147- 1914 / 1912
151- 1922 yılında / 1920 yılında 16
157- 1914 / 1913 (17 Haziran)
Mektup muhteviyâtı ile verilen bilgilerde aslında olmayan ilâveler var!.. Mübâlağaya ne gerek var ki?
160- 1914 / 1912 (1330’un Hicrî olma ihtimâli dahâ kuvvetli)
174- 19 Şubat (?) / 19 Şubat 1331(R), 3 Mart 1916(M)
178- Ali Çavuş’un anlattıkları (“Sibirya”, “Berlin”, “Romanya gazetelerinden okumak” ..) gerçeğe pek uymuyor.. Dipnotlarla açıklamalar yapılması..
179- (1917) / (22 Ağ.1916)
179- (1917) / (10 Ey.1916)
180- (1917) / (20 Ey.1916)
180- (1917) / (23 Ağ.1916)
181- (1917) / (23 Ey.1916)
182- Sibirya’da / Rusya (Kostroma)’da 17
182- Kloğrif / قولوغريف Kologrif 18
182- Çar’ın dayısı / Rus Kafkas orduları başkumandanı Grandük Nikola Nikolaviç; Çar II. Nikola’nın dayısı değil, babası III. Aleksandır’ın amcaoğlu..19
185- Dipnot 97 ile gösterilen durum Petersburg’la değil Kologrif‘le ilgili olmalı.
186- 16 Ramazan 1334 (25 Haziran 1918) / 16 Ramazan 1336 (25 Hazîran 1334-1918)
186- 1934 / 1334
189- Kosturma / Kostroma
[Yeni ulaşılan Belgelere göre esâret yolculuğu şöyle: Bitlis, Van, Culfa, Tiflis, Moskova, Kologrif, Poshekhonye, Kostroma (Bkz: http://risaletashih.org/bediuzzamanin-rus-esareti/ )]
190- 19 şubat 1916 … 25 Haziran 1918 / 3 Mart 1916 … 18 Hazîran 1918
190- 2 sene 4 ay 4 gün / Esir düştüğü 3 Mart 1916’dan İstanbul’a dönüşüne kadar geçen sürenin tamâmı; Tanîn gazetesindeki haber târîhi i’tibâriyle; 2 sene, 3 ay, 21 gün; gazete haberinden bir hafta kadar evvel geldiği dikkate alınırsa, 2 sene, 3 ay, 15 gün. (“Saîd-i kürdî’nin Terceme-i Hâli”nde, 2 sene 3 ay) 20
193- 29 aralık 1918 / 9 Ocak 1919 (9 K.sâni 1335)
193- sonbaharında / Ocak başlarında
198- 13 Ağustos 1918 / 12 Ağustos 1334 (1918) [son toplantı 21 Teşrînievvel 1338 (1922), çalışmalarının sona ermesi 5 Teşrînisânî 1338 (1922)] 21
*Yeni Asya Gazetesinden M. L. Salihoğlu’nun 1.12.2008 târihli e-mail ile verdiği bilgi:
“Sadık Albayrak’ın beş çiltlik Son Devir Osmanlı Uleması isimli eserinin 4. cilt 271-72. sayfalarında şu bilgiler yer alıyor:
4 Ağustos 1334 tarihinde İrade-i Seniyye ile Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyye a’zâlığına ta’yin olunmuştur. [“Me’mûrîn ve … Terceme-i Hâllerinin Tahlîline Mahsus Varakadır” da ; 26 Şevvâl 1336 olan târih yeniyazıya 1334 olarak aktarılmış. / B.T.]
A’zâlık müddeti dört sene üç ay devam etmiştir.
Bu devirde, hükümetlerin düşmesiyle, Şeyhülislâmlar da değişiyor ve Dârü’l-Hikmet âzâları da değişiyordu. Bediüzzaman ise, devamlı olarak baştan sona âzâlıkta bulunmuştur.”
199-
İstanbul’a gelişinde doldurduğu nüfus tezkeresinde eşkâli hakkında şöyle mâlûmât verilmektedir:….”
denilen belgenin târîhi: 26 Eylül 1337/9 Ekim1921
Dârü’lhikmet’te iken doldurulan nüfus tezkeresinde eşkâli hakkında şöyle mâlûmât verilmektedir:….”
denilen belgenin târîhi: 26 Eylül 1337/26 Eylül 1921
*İstanbul’a gelişi; 18 Hazîran 1334(1918), Dârülhikmetin açılışı; 12 Ağustos 1334(1918)
200- 18 Zilka’de 1336 /26 Ağustos 1334 / 17 Zilka’de 1336/24 Ağustos 1334 22
200- Vahdettin / Mehmed (Muhammed) Vahîdeddîn (Vahîdüddîn)
210- D. Hikmet’e a’zâ olurken / D. Hikmet’te a‘zâ iken (26 Ey.1921)
210- eşgalini / eşkâlini
211,226- 1922 / 1920 / s. 226
227- 1923 / 1921 (1339’un Hicrî olması gerek. Bu eserler Dârülhikmet’te iken basılmıştı (s.206). D.Hikmet ise 1338(1922)’de kapanmıştı)
244- 1923 / 1921
246- Ocak 1921 / 15 Şubat 1919 23
247- 1923 / 1921
250- 1923 / 1921
251- 1923 / 1921
252- 1923 / 1921 (Kitabın kapağındaki baskı târihi: 1337R-1339H)
258- 1922 yılı Kurban Bayramından bir hafta kadar evvel Ankara’ya gitti. 3 Temmuz 1922 … / 1922 Kurban Bayramı 4 Ağustos’a geliyor.. Rivâyet edilen latîfe gerçek ise başka bir yerde veyâ başka bir zamanda vârid olmalıdır.. Delillendirilemiyorsa, yanlışlığa sebep olmaması için kitaba konulmamalıdır.
A. Sürûrî TÖNÜK’ün günlüğüne göre, Üstâd’ın Ankara’ya gelişi 7 Kasım 1922 24
259- 15 R.evvel / 20 R.evvel
260- “Târîhî Bir Celse” / “Büyük Millet Meclisinde” // Gazetenin 3. Sayfasında
260- 20 Rebîülevvel 1341/10 Teşrînisânî 1338 [1922] Cum’a târihli Hâkimiyet-i Milliye Gazetesine atfedilen yerlerde hayâlî ilâveler var!
*Gerçeği şudur:
“Vilâyât-i Şarkıyye ulemây-ı benâmından olub Anadolu gāzîlerini ve Meclis-i Âlî’yi ziyâret etmek üzere İstanbul’dan buraya gelen ve sâmiîn locasında bulunan Bedîüzzaman Molla Saîd Efendi Hazretlerine beyân-ı hôş-âmedî edilmesi hakkındaki Bitlis Meb’ûsu Ârif Bey ve rüfekāsının takrîri alkışlar arasından kırâat olundu.”
269- Bu beyannâmeden (266. sayfadaki 19 Ocak 1923 târihli beyannâme) sonra / 23 Kasım 1922 târihli bu mektupdan sonra 25
271- feyzanın / feyznâk
273- 1922 30 Ağustos sonraki günlerden 1923 Nîsan başlarına kadar / 7 Kasım 1922’den 1923 Nîsan sonlarına kadar
275- Trenle Ankara’dan Van’a (?) gitmek için .. / o târihte Van’a trenyolu yok! {Bâzı yerlerin trenyoluna kavuşma târihleri: Kayseri 1927, Sivas 1930, Malatya 1931, Elazığ 1934, Muş 1955, Tatvan-Van 1964}
275- … kendisini Van’a götürecek trene biner. / o târihte Van’a trenyolu yok!
275- Üstâd dahâ sonra bu risâleyi [Hubâb] “Tabîat Risâlesi” adı altında Türkçe olarak yazmıştır. / O Risâle “Hubâb/Habâb” değil!.. O Risâle, “Zeylüz’z-Zeyl (Habbe’nin İkinci Zeyli)”
276- Said Nursî’yi Ankara’dan Van’a (?) götüren tren bileti .. / o târihte Van’a trenyolu yok!
276- (tren biletinin yeniyazıya çevrilmesinde ve târih çevirmelerinde yanlışlar yapılmış!)
*Doğrusu şöyledir:
Ankara mevkıfınden Gebze (Gekbôze, Gekbûze, Genbûze,..) mevkıfine..
21/4/39 (21/4/1923) târihine kadar mu’teberdir.
Said Kürdî Efendi.
17/4/39 (17/4/1923) târîhinde i’tâ olunmuştur.
Hâmilin imzâsı
Sa‘îd
276- Van ve Erek’te bulunduğu iki sene / Van ve Erek’te bulunduğu yaklaşık 18 ay
282- 25 Şubat 1925 / 1 Mart 1926 [*]
284- 1926 / 1923-1924 // 1342, Hicrî olmalı. (1926’da Üstâd sürgün yollarında idi.)
297- Dipnot 155. Hâfız Tevfik: “… babası yüzbaşı Hâfız Veli Bey; Üsküdar’da Bedîüzzamân’ı göstererek …” denilmiş.. Buradaki bilgilerin kaynağı?.. Rivâyetler muhtelif!… Sâmi Pala’ya atfedilen bir rivâyetde Bedîüzzamân’ı dedesinin gösterdiği zikrediliyor: “İstanbul’da dedem beni gezdirirken, acâib kıyafetli bir adam gördük. Başında kavuk, ayağında şalvar, belinde kaması vardı. Herkes gibi ben de hayretle bakıyordum. Dedem: ‘O’na Bediüzzaman derler.’ dedi.” 26
298- İlk yazılan Risâle Onuncu Söz’dür / İlk yazılan Risâle Onuncu Söz değil, muhtemelen Küçük Sözler’dir 27
303- Onuncu Söz’ün ilk baskısının 1342’de olması mümkün değil! 28
307- sekizbuçuk yıl / yedibuçuk yıla yakın (en fazla 7 sene, 5 ay !)
318- 8,5 / yaklaşık 7 sene, 5 ay
322- 24 Temmuz 1934 / Kuleönü’lü Hâfız Mustafa’nın mektûbuna göre Isparta’ya getirilişi, Mevlid Kandiline tevâfuk etmektedir (24/25 Hazîran 1934) 29
*Acabâ Isparta’ya bir ay kadar önce getirilmiş de resmî muâmele sonradan yapılmış olabilir mi?
335- Kastamonu’da bulunduğu yedi yıl / Kastamonu’da bulunduğu yedi küsûr yıl
359- HAZRETİNİZ / HAZRETİNİZE / s.361 Osmanlıca aslı
361- Hazretiniz / Hazretinize
384- 1876 .. 84 yaşında / 1878 .. (82’yi bitirip) 83 yaşında
421- “Husûmette fenalık var. Husûmete vaktimiz yoktur” / Buraya konulma sebebi?
441- 87 yıllık ömrünün / Mîlâdî takvime göre 82 küsûr (vefâtı, 83. yaşının başları), Hicrîye göre yaklaşık 85 yıllık ömrünün.
*[Belgelere göre Hz. Üstâd’ın ömrü:
Hicrî olarak: 84 sene, 6 ay, 17 gün ile 84 sene, 8 ay, 24 gün arası (Vefâtı: 85. yaşının ortalarını geçerek).
Mîlâdî olarak: 82 sene, 11 gün ile 82 sene, 2 ay, 18 gün arası (Vefâtı: 83. yaşının başları).]
451- Doksan yaşındaki / Seksenüç yaşındaki
465- hükümeti Yassıada’ya / hükûmet, milletvekili ve ileri gelenlerini Yassıada’ya
478- 37 yıl önce 1923 / 39 yıl önce 1921
478- hastalığından / hastalığı neden
[*]:
*Van’dan sürgün edilişi:
“Meselâ, bu bîçâre Sa‘îd, Van’da ders-i hakàik-i Kur’âniye ile meşgûl olduğum miktarca, Şeyh Sa‘îd hâdisâtı zamânında vesveseli hükûmet, hiçbir cihette bana ilişmedi ve ilişemedi. Vaktâ ki neme lâzım dedim, kendi nefsimi düşündüm, âhiretimi kurtarmak için Erek Dağında harâbe mağara gibi bir yere çekildim. O vakit sebepsiz beni aldılar, nefyettiler; Burdur’a getirildim.” (Lem’alar)
Bu ifâdeler Bedîüzzamân’ın Erek’teki inzivâgâhına çekilmesinin Şeyh Sa‘îd hâdisesinden sonra, dolayısıyle, sürgün hâdisesinin Şeyh Sa‘îd isyânı ile ayni devrede değil isyandan sonra olduğunu gösteriyor.
*Aşağıdaki ifâdeler de Meşîhat yangınında30 İstanbul’da bulunduğunu:
“Ben menfî olarak İstanbul’a getirildiğim vakit bir zaman Meşîhat-ı İslâmiye dâiresinde bulunan Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye’deki hizmet-i Kur’âniye’ye çalıştığım için, o alâkadarlık cihetinde, “Meşîhat dâiresi ne hâldedir?” diye sordum. Eyvah! Öyle bir cevab aldım ki, rûhum, kalbim ve fikrim titrediler ve ağladılar. Sorduğum adam dedi ki: “Yüzer sene envâr-ı şerîatin mazharı olmuş olan o dâire, şimdi büyük kızların lisesi ve mel’abegâhıdır.” İşte o vakit öyle bir hâlet-i rûhiyeye giriftar oldum ki, dünyâ başıma yıkılmış gibi oldu. Kuvvetim yok, kerâmetim yok; kemâl-i me’yûsiyetle âh vâh diyerek dergâh-ı İlâhiyeye müteveccih oldum. Ve bizim gibi kalbleri yanan çok zatların harâretli ahları, benim âhıma iltihak ettiler. Hatırıma gelmiyor ki, acabâ Şeyh-i Geylânî’nin duâsını ve himmetini, duâmıza yardım için istedim mi, istemedim mi? Bilmiyorum. Fakat her hâlde o eskiden beri nurlar yeri olmuş bir yeri zulmetten kurtarmak için, bizim gibilerin ahlarını ateşlendiren onun duâsıdır ve himmetidir. İşte o gece Meşîhat kısmen yandı.” (S.T.Gaybî)31
Bilâl TUNÇ
DİPNOTLAR:
1 Risale-i Nur Enstitüsü, Bediüzzaman Hangi Tarihte Doğdu?, Köprü – Bedîüzzaman Özel Sayısı, Bahar 2000, 70. sayı.
2
* Bedîüzzamân Sa‘îd Nursî; Târihçe-i Hayâtı, Eserleri, Meslek ve Meşrebi, Doğuş Ltd. Şirketi Matbaası, Ankara, 1958, s.15.
* M. S. Mardin; Vâli mi, Vanlı mı?, Yeni Asya, 24.01.2008.
3 B. Tunç; https://www.risalehaber.com/ustad-sibiryada-kaldi-mi-3716yy.htm (Erişim Târîhi: 4.11.2020).
4 Sâdık Albayrak; Dâr-ül Hikmet-il İslâmiy[y]e –İkinci Baskı- Y. Asya Yayınları, Şubat 1973, s.[214-217].
5 Abdurrahman Nursî; Bedîüzzamân’ın Târihçe-i Hayâtı, Necm-i İstikbâl Matbaası, İstanbul, 1335 [1919].
6 Bekir Turgut, Dr; “600. Kuruluş Yıl Dönümüne Ait Bir Belge”, Hicrî-Şemsî Takvim. Milli Eğitim Dergisi, 1999 (143. sayı).
7 Müküslü Hamza; Bedîüzzamân Sa‘îd-i Kürdî’nin Tercüme-i Hâlinden Bir Hülâsadır, 1334, s.3.
8 Abdurrahman Nursî; age, s.3.
9 Abdurrahman Nursî; age, s.17.
10 Abdurrahmân Nûrsî; age, s. 28-29.
11 Adülhamit Kırmızı; Abdülhamid’in Vâlileri, Klasik Yayınları, İstanbul, 2007, s.89.
12 Ahmed Akgündüz, Prof. Dr.; Arşiv Belgeleri Işığında Bedîüzzamân Saîd Nursî ve İlmî Şahsiyeti – Birinci Kitap, 2013, s.506.
13 Abdülkadir Badıllı; Bedîüzzaman Saîd-i Nursî, Mufassal Târihçe-i Hayâtı, İttihad Yayıncılık-1998, s. 331.
14 Abdurrahman Nursî; age, s. 35.
15 Bedîüzzamân Sa‘îd Nursî; A. Nazif ve Arkadaşları tarafından 1950’lerin başlarında Osmanlıca olarak teksir edilen El-hutbetü’ş Şâmiyye Tercümesi, s.232.
16 Bu nüsha Sünûhât içerisinde basılmıştır. (Bkz: Sünûhât, Bedîüzzaman;
Evkāf-ı İslâmiyye Matbaası, [İstanbul], 1336/1338 (1 Oc. 1920-14 Eyl. 1920).
17 B. Tunç; http://risaletashih.org/bediuzzamanin-rus-esareti/
18 Bkz: agb
19 Bkz: agb
20 Müküslü Hamza; age, s.7.
21 Sadık Albayrak; age, s.93.
22 Bkz:
*Abdülkadir Badıllı; Bedîüzzaman Saîd-i Nursî, Mufassal Târihçe-i Hayâtı, İttihad Yayıncılık-1998, s.449.
*Sadık Albayrak; age, s.219 (belge aslı).
23 Akgündüz, Ahmed, Prof. Dr.; Arşiv Belgeleri Işığında Bedîüzzamân Saîd Nursî ve İlmî Şahsiyeti – İkinci Kitap, 2014, s. 161.
24 B. Tunç; http://risaletashih.org/bediuzzaman-said-nursi-muhtasar-tarihce-i-hayati-1878-1960-v-1922-1923/ (Erişim Târîhi: 4.11.2020).
25 B. Tunç; agb.
26 Abdülkadir Badıllı; age, s.770.
27 B. Tunç; http://risaletashih.org/bediuzzaman-said-nursi-muhtasar-tarihce-i-hayati-vi-1926-1960/ (Erişim Târîhi: 4.11.2020).
28 B. Tunç; agb.
29 Bedîüzzamân Sa‘îd Nursî; Barla Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, 1998, s.115.
30 B. Tunç; agb.
31 Bedîüzzamân Sa‘îd Nursî; Sikke-i Tasdîk-i Gaybî, Yeni Asya Neşriyat, 1994, s.143.