“ZAMANIMIZDA BİR ANADOLU EVLİYASI …” NÂM KİTABA DÂİR YORUMLARDAN
*Bilâl Tunç / 10 Ocak 2024 16:42
Vesîkalara göre Hz. Üstâd’ın doğum târîhi 5 Ocak 1878 ile 12 Mart 1878 arasına gelmektedir. Başkası aslâ mümkün değildir.!
*Osman Birgeoglu / 11 Ocak 2024 10:58
Kardeşim Bilal Tunç,
Siz bir iki tane vesika ile 1878 diyorsunuz, biz Zübeyir Gündüzalp ağabeyimizin dizinin dibinde ders almış yaşli kimseler olarak 30 delil, kayıt, vesika gösteriyoruz ki 1873 doğru doğum tarihidir. Bu bir. İkincisi: 1878 kabul ettiğiniz zaman risale i Nur külliyatın in bütün zaman dilimleri yerinden oynamakta, hz. Ustad yasini bilmeyen bir alim durumuna dusmektedir/5 senelik bir hata.
3uncusu: Sagliginda bütün bu yanlışlıkları görmüş ve Hayatini bizzat yazdirmis ve H 1290-M 1873 diye noktalamıştır. Kendisi!!! Buna karşı söz söylenir mi? Selam dua.
*Osman Birgeoglu / 11 Ocak 2024 11:25
Bilal Tunç kardeşim-2
Devam ediyorum, Üçüncüsü: 1991 senedine kadar, başta Sözler yayınevi ve diğer ysyinevleri hep doğru 1873 doğum tarihi neşrettiler. Profesörler hep bir asra yakın hizmet veren Ustad diye bahsettiler. 1991 den sonra bir el bunu değiştirip yerine Rumi 1293 koydu. Sungur abi bunu düzeltmek için çok çalıştı. Ama Abdülkadir Badilli 1877 dir diyerek 2006 senesinde mani oldu. Sungur abi 2011 senesinde Üsküdar da bunu değiştirenlere “Ne diye degistiriyotsunuz? “ diye ileri gelen bir kardeşe çok kızdı. O kardeş ağlamaklı “ben yapmadım” dedi. 50-60 kişi şâhittir. Hoşça kalınız.
*Bilâl Tunç / 11 Ocak 2024 23:32
“Bir dâne-i hakīkat bir harman hayâlâta müreccahdır.”
*Bilâl Tunç / 12 Ocak 2024 14:18
Sayın Osman Birge Bey, birkaç(!) Belgeden istifâde ile yapılan tesbitleri nazar-ı dikkatlerinize arz ederim..
https://risaletashih.org/
*Bilâl Tunç / 12 Ocak 2024 14:33
Osman Bey, bir de şu linke bakabilir misiniz!?..
https://risaletashih.org/2020/11/04/bediuzzaman-said-nursi-tarihce-i-hayati-1958/
*Osman Birgeoglu / 19 Ocak 2024 12:44
Kıymetli Selahaddin Altındağ ve Kiymetli Bilal Tunç kardeşlerim,
Aşağıdaki birkaç noktası dinleyniz:
1-Evvela tanışmak sunnettir. Bu müellif kardeşiniz 1967 senesinde 2.5 ay Abdullah Yegin abi ile Sami kardeşin medresesinde kaldıktan sonra 1974 e kadar Nurun ilk talebeleri Zübeyir Gündüzalp dahil hepsinden ders aldı. Sonra ağabeyler onu yurtdışına hizmete gönderdiler. 50 küsür senedir neşriyat hizmetideyiz. Sözler yayınevinden evveliz.
2-Biz agabeylerimizle Tarihcei Hayati okuduk ve hep doğum tarihini H1290–M1873 olarak bildik. Taa 1991 e kadar bütün insanlık da böyle bildi. 1991 den sonra birisi Hz. Ustadin koyduğu tarihi cikarip yerine 1924 ten beri kullanılmayan, normal okuyucunun hiç anlayamadığı Rumi 1293 u koydu. İşte bu Nurlarin haremine dinamit koymakla eşit…Sungur abi bunu değiştirenlere 2011 senedinde çok kızdi, ne diye degistiriyorsunuz?” Diye bağırdı. derste bulunan Birisi: Vallahi ben değiştirmedim!” Diye üzgün cevap verdi. O günden sonra o şahıs benimle konuşmaz.
*Osman Birgeoglu / 19 Ocak 2024 13:00
Salahaddin ve Bilal kardeşim ,
Devam edelim:
3-Hz. Ustad bütün farklı tarihleri görmüş ve 1958 de sağlığında Said Özdemir abi eliyle Ankara’da bastırmış tir. Burada bizzat Ustad 1. Sahifenin birinci satırına H1290–M1873 yazmıştır. ( Şu güzelliğe bakın ki hem Hicri’yi, Ramazan 1445 ten tahmin ederiz, hem de 1873 u de herkes bilir; ama…Rumi 1293 bilmek için herkes Google a sorar-Ustadin hikmetli ifadesini takdir edelim) Böylece sagliginda bu karışıklığa Hz Ustad son vermiştir. Şimdi hep beraber original Nurkari muhafaza edelim. —Dr. Osman Birgeoglu, emekli akademisyen.
*Bilâl Tunç / 20 Ocak 2024 05:51
(1)
Üstâd, 1329 târihli Münâzarât’da demiş:
Hiçbir müfsid, “ben müfsidim” demez.. Dâimâ sûret-i hakdan görünür. Yâhud bâtılı hak görür.. Evet, kimse demez, “ayranım terşdir”. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız.. Zîrâ çok silik söz ticâretde geziyor.. Hattâ benim sözümü de ben söylediğim içün hüsnizan edip tamâmını kabûl etmeyiniz.. Belki ben de müfsidim. Veyâ bilmediğim hâlde ifsâd ediyorum.. Öyle ise her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz.
*Bilâl Tunç / 20 Ocak 2024 05:51
(2)
Zülfikār mecmûasının başlarında da;
(…) Elbette ba‘zı sehivler bulunabilir. Ve hiçbir cihetle kusur sayılmaz. Hem müstensihlerin çoğu Arabî okumadıklarından onların dahî sehivleri bulunur ve müellifine isnâd edilir. Çünki, bütün nüshaları o görmüyor. Ve bütününü kendisi tashîh etmek kābil değildir. Mâdem şimdi Ehl-i İlm ve Hocalar, Dâireye giriyorlar, bu büyük hayırlı tashîhe yardım etmek onlara borçtur.
Demiş Üstâd!..
*Bilâl Tunç / 20 Ocak 2024 05:52
(3)
Müküslü Hamza Efendi tarafından kaleme alınıp İ. İ’câz’a dercedilen “Bedîüzzamân Sa’îd-i Kürdî’nin Tercüme-i Hâlinden bir hülâsadır” da doğum târîhi 1293’dür..
Buradaki 1293’ün Üstâd’dan habersiz yazıldığı düşünülebilir mi?
*Bilâl Tunç / 20 Ocak 2024 05:53
(4)
Yeğeni Abdurrahmân Nursî’nin yazdığı “Bedîüzzamân’ın 1919 târihli Târihçe-i Hayât’da da 1293..
1958 târihli T. Hayât s. 9’daki haşiye-1’de zikredilen “Eskişehir Mahkeme Reinden başka, daha sizler dünyaya gelmeden benim dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım ispat eder” dediği Abdurahman Nursî’nin te’lif ettiği T. Hayât dan başka ne olabilir!?
*Bilâl Tunç / 20 Ocak 2024 05:54
(5)
17 ekim 1921 târihi Tercüme-i Hâlde de “Târîh-i velâdetim 1293’tür” beyânında bulunur Hz. Üstâd..
1293’ün Rûmî olduğunu 26 Eylül 1921 târihli Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye Tezkiresinden öğreniyoruz:
“Târih ve mahall-i velâdeti: 1295 (bin ikiyüzdoksanbeş) ve 1293 (bin ikiyüzdoksanüç) …”
*Bilâl Tunç / 20 Ocak 2024 06:04
(6)
Doğum târîhi ile uyumlu istihraclar da var:
“… ya’nî arza bastığın zaman ki, cifirce 1295 Arabî, 93 Rûmî târîhidir ki, târîh-i velâdetine ve Rus Harb-i müdhişine tevâfukla berâber..”
“… 1293 eder. İşte bu târih, Rus’un Âlem-i İslâm’ın felâketine sebep olan 93 dehşetli harbin zamânına ve Risâle-i Nur müellifinin târîh-i velâdetine tam tamına tevâfuku şüphesiz kasdî bir işâret-i gaybiyedir.”
*Bilâl Tunç / 20 Ocak 2024 06:06
(7)
Osman Bey, evvelce verdiğim linklere bakma imkânınız olmadı sanırım..
*Osman Birgeoglu / 31 Ocak 2024 19:47
Bilal Tunç kardeşim,
Eşref Edip R.1293 yazmış. Hz Ustad da ondan 6 sene sonra sağlığında H.1290–M.1873 yazmış. Meseleyi noktalamış. Bu bir.
2-1924 tarihinden sonra kanun çıkmış, Rumi kaldırılmış herkes Miladi kullanacak denilmiş.
3-Ustad yeni yazıyı bilmiyor diyenler, Aralık 11, 2023 te çıkan zamanımızda bir Anadolu Evliyasi kitabının 111. sahifesinde delilleri ile yalnız Türkçe değil Fransızca bile bildiğini görsünler—delilleriyle. Hoşça kalın.
*Bilâl Tunç / 31 Ocak 2024 12:10
İyi de muhterem, 1991’de bir elin değiştirdiği târîhi düzeltmek(!) için Ağabeylerin vefâtını mı beklediniz?…
*Birgeoglu, 1970-1974 Nur tashihi grubundan / 31 Ocak 2024 20:16
Hz Ustad Bediuzzaman’in doğum tarihi hakkında yazı ve yorum yazan arkadaşlara derim:
Muhterem Mustafa Sungur Ağabeyin “Yaz!” dediği; Abdullah Yeğin ağabeyin “kitap neden çıkmıyor?” dediği; Mehmet Firinci ağabeyin “kitapta 52 sene benimle beraber Nur hizmetinde çalıştığını kitaba yaz!” Zamanımızda bir Anadolu Evliyasi Bediuzzaman Said Nursi kitabımızda 100’ e yakın delil ve evrakla göstermişiz ki, Hz. Ustadin sağlığında yazdigi, Zübeyir abinin kendisine okuduğu Tarihçe-i Hayat kitabının 1958 orijinal baskısı neredeyse bulunmalı, ona bakilmali ve istikbal nesilleri için muhafaza edilmeli ve etmeliyiz. Selam ve dua ile.
*Bilâl Tunç / 01 Şubat 2024 10:21
Muhterem, buradaki sehivleri Talebeleri değil de Üstâd mı yaptı yâni?..
https://risaletashih.org/2020/11/04/bediuzzaman-said-nursi-tarihce-i-hayati-1958/
*Bilâl Tunç / 01 Şubat 2024 16:24
Suâl:
1- Risâlelere lugatçe eklemeyi bile tahrif sayıp dâvâ açan bâzı Âbiler nasıl olmuş da çok daha büyük bir tahrife (!) 1991’den beri bu kadar sessiz kalmışlardır?..
2- Ya siz, 1991’den bu yana nerelerdeydiniz?..
3- Ve neden şimdi?..
*Osman Birgeoglu / 01 Şubat 2024 18:56
Kıymetli Kardeşim Bilal Tunç ,
11 ocakta bu sahifede size yazdım. Tekrar ediyorum biz bu değişikliği 2006 Haziran 30 da fark ettik- hemen Sungur abiye telefon ettik. “Fırıncıya söyliyeyim düzeltsin” dedi. Abdülkadir badilli mani olmuş 1877 dir diye. Sonra 2011 de tekrar düzeltmek istedi nasılsa düzelmedi. Mühim değil diyenler çoklukta idi. Biz de tam 17 sene bunun üzerinde sabırla anlattık; Ustad kendisi sağlığında yazmış. Biz o zamanlara eriştik. Size de Tarihçe i Hayat orijinal baskısının fotoğraflarını getirdik kitabmizda. Bakın görün diyoruz. Selam dua.
*Bilâl Tunç / 03 Şubat 2024 08:00
Muhterem Osman Bey Kardeşim, cevaplarınızdan dost görüşleri ciddiye almadığınız anlaşılıyor.. Size tavsiyem (fakir de pek genç sayılmam, 1945’liyim); onları peşin hükümle değil taharrî-i hakikat meyli ile, teennî ile, mihenge vurarak tekrar tedkik ediniz.. Belgeleri ve Külliyâtı es geçerek doğru bir doğum târihi tesbiti aslâ mümkün değil!!!..
Alıcı gözü ile bakarsanız, adresini vereceğim sitedeki tesbitler size yardımcı olacaktır. Selâmlar..
https://risaletashih.org/
*Osman Birgeoglu / 04 Şubat 2024 01:04
Kıymetli Kardeşim Bilal Tunç,
1- Belli ki bizim kitabimizi okumadiniz. 100’e yakın evrak ile ispat ediyoruz ki “ bakın Hz Ustad sağlığında kendisi yazmış. “ diyoruz. Biz kimiz ki Hazretin yazdıği H1290-M1873 gibi kolay anlaşılan tarihi hiç tahmin bike edilemeyen R1293 ile degistiriyoruz ve Ustadi 5 yaş küçültüyoruz?
2-kiymetli kardeşim biz 54 senedir Risalei Nur neşriyatı yapıyoruz ve en sıhhatli şekilde dünyaya Nurlari tanıtmak için çırpıniyoruz. Bunu Zübeyir abiden, Sungur abiden aldık ve harflerini bile muhafazaya calisiyoruz. Başka dünyevi işimiz yoktur, hep Risalei Nur Hep Risalei Nur; The light Institute ve Risalei Nur Enstitüsü nun gayeleri budur.
*Bilâl Tunç / 28 Mart 2024 14:27
Sayın Osman Birgeoğlu Bey, geç de olsa kitabınızı okuyabildim.. Ve maalesef o “gizli el”in oraya da el atmış(!) olduğunu gördüm.. 1958 baskısı T. Hayat’daki FIRAT’ı, DİCLE’ye çevirmiş.. (kitabınızın 91. sayfasında)
*Bilâl Tunç / 28 Mart 2024 17:10
1958 târihli T. Hayât’a dâir linkde bâzı tesbitleri arz etmiştim. Cevaplamanız ümidiyle o linki tekrar gönderiyorum .. Buradaki sehivleri Üstâd mı yapmış?.. Meselâ, FIRAT nehri?..
https://risaletashih.org/2020/11/04/bediuzzaman-said-nursi-tarihce-i-hayati-1958/
*Bilâl Tunç / 28 Mart 2024 17:01
Osman Bey, 1958 târihli T. Hayât elimde var.
Not: Yukarıdaki muhâvere R. Haber’de yorum olarak neşredilmişti. Nedense bir el silmiş..!?